Homeopati Nedir?
Homeopati kelimesi Yunanca ‘omeos’ benzer ve ‘pathos’ hastalık kelimelerinden
türemiştir.Homeopati sağlıklı kişilerde, belirli hastalık tablosunu meydana getiren
dünyamızdaki maddelerin, kişiler hastalandığında onları tedavi edeceği prensibine
dayanarak uygulandığı sistematik bir bilim metodudur. Bu prensibe ‘similia
similibuscurentur’ ‘benzer benzeri tedavi eder’ prensibi denir.
Homeopati Temeli
1- Hastalık yoktur, hasta vardır.
2- Uygun olan remediler (ilaçlar) hastaya göre verilir, hastalığa göre değil.
3- Hastayı tedavi edecek doz remedi, bilinenin en ufak dozu olmalıdır.
4- Hastalığın semptomlarında ilk görünen son, son görünen ilk iyileşir.
HOMEOPATİ VÜCUDUN SAVUNMA MEKANİZMASINI GÜÇLENDİRİR
Organizmanın savunma mekanizmasına yaşam gücü ‘vital force’ veya yaşam enerjisi denir. Bu savunma mekanizması bir enerjidir. Bu güç organizmanın reaksiyonlarını düzenler ve yönetir. Hasta bir kişideki semptomlar, insan organizmasındaki yaşam gücünün ifadesinden başka bir şey değildir. Homeopati, hasta kişinin savunma mekanizmasını düzenleyerek hastalığı iyileştirir.
HOMEOPATİ VE İLAÇLAR (REMEDİLER)
Homeopati için kullanılan remediler çok çok (sonsuz) ufak moleküllerden elde edilmiştir. Remedilerin hastayı iyileştirme özelliği maddenin enerjisindedir. Ancak geleneksel tıpta kullanılan dozlar çok fazladır. Bu nedenle de remedilerin geleneksel tıpta kullanılan ilaçlarda olduğu gibi yan etki veya toksik doz ya da komplikasyonları yoktur.
Homeopatik remedilerin plasebo etkisi çok çok azdır. Plasebo etki, etken madde içerme-yen ilaçların hastaya verildiğinde psikolojik olarak hastayı iyi etme özelliğine denir. Homeopatik remedilerin en etkin olduğu hastalar, plasebo etkinin en düşük olduğu bebekler, küçük çocuklar ve hayvanlardır.
HANGİ HASTALAR HOMEOPATİDEN EN FAZLA YARAR GÖRÜR
Kronik baş ağrıları, migren, vertigo, peti mal nöbetler, sinüzit, alerjik rinit, bronşial ve alerjik astıma, gastrit, gastroenterit, hepatit, karaciğer harabiyeti, akut karaciğer dejenerasyonu, safra kesesi iltahabı, duedonal ülser, kolon irritasyonu, spastik ve ülseratif kolit, kronik konjunktivit, otit, juvenil akne, atopik dermatit, nörodermatit, triple nevralji, interkostal nevralji,
herpes zoster, servikal sendrom, lumbago, lumbar siatik, myalji, travmaya bağlı kas ve tendon harabiyetleri, jineklolojik hastalıklar, mastit, endometriozis, sterilite, premenstrual sendrom, sistit, idrar kaçırma, prostatit, sperm anormallikleri, fobi, anksiyete, nöroz, yaygın gelişimsel bozukluklar ve diğerleri. Bu tür kronik hastalarda homeopatinin başarısı %90 dır.
Eğer hastalığın erken evrelerinde homeopatiye başlanacak olursa, multiple
skleroz, grand mal epilepsi, akut psikotik episod, psöriazis, kollajen
hastalıkları, endokardit, Parkinson hastalığı, kornik yorgunluk sendromu da
başarılı bir şekilde tedavi edilir. Hasta sabırlı ve devamlı olacak ise bu
hastalıklarda başarı şansı %60 civarındadır. Nadir de olsa ileri evre kanser,
kalp hastalığı, nöromusküler hastalıklar, parapleji, spastik ve otistik çocuklar,
ciddi epilepsi, şizofreni homeopati ile tedavi edilebilir.


